31 Mart 2015 Salı

Playstation Plus'ın Nisan Ayı Oyunları Açıklandı

Bu sefer pek de tatmin edici olmadığını söyleyebilirim. Bu arada geçenlerde Woah Dave! adında bir oyunun PS4'e verileceği duyurulmuştu ama ona ne oldu bilemiyorum. Bütün oyunların bulunduğu bir video için buraya gidebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?t=74&v=CsVxu_LDGuU

Tower of Guns (PS4 ve PS3)
Aaaru's Awakening (PS4 ve PS3)
Never Alone (PS4)
Dishonored (PS3)
Killzone Mercenary (PS Vita)
Monsterbag (PS Vita)

Oyunlar bedava olarak 8 Nisan'da indirilmeye açılacak.

-Beyti Kebap

21 Mart 2015 Cumartesi

Hearthstone: Blackrock Mountain ile Duyurulan Kartlar - 3. BÖLÜM

Ve 3 kart daha... Bu sefer Hunter, Mage ve Warlock sınıflarına özel kartlar duyuruldu. İşte buradalar:

Warlock sınıfına özel
 Imp Gang Boss
Bu minyon ne zaman hasar alırsa 1/1 özellikli Imp çağırır. 
Ne yalan söyleyim özelliği oldukça iyi. Hem kendisi demon olduğundan hem de çağırdığı impler demon olduğundan demonlock destelerinde oldukça iyi iş görebilir. Ayrıca düşük mana değeri ve özelliği sayesinde de zoo destelerinde de çok iyi gider. Arena için de uygun... Ne güzel kart yani kullanın bence.

Hunter sınıfına özel
Core Rager
Battlecry: Eğer elinde hiç kart yoksa +3/+3 kazanır.
Aggro hunterlar için oldukça güzel bir kart olabilir. Çünkü bu tür hunterların kartları oldukça çabuk bitiyor ve 4 manaya 7/7 minyon koymak çok büyük bir avantaj. Hani diyelim ki illa bunu koymak zorunda kaldık kartımız olmasına rağmen, yine de oldukça iyi çünkü 4 manaya 4/4 o kadar kötü bir stat değil, hatta bu minyon bir Beast olduğu için avantaj bile olabilir. Sevdim bak ben bunu...
Mage sınıfına özel 
Flamewaker
Bir spell kullandıktan sonra rastgele rakip karakterler arasında 2 hasar verir. Pek açıklayamadım galiba... Neyse, Arcane Missiles gibi işte, anladınız siz...
Oldukça güçlü bir kart. Hatta fazla mı güçlü ne? Fazla güçlü bu şey be! Hani control mage destelerinde hiçbir spell çok düşük mana değerine sahip değildir, örneğin Flamestrike (7 mana) falan. Ama şu an çok moda olan Mech Mage desteleri için bu kart çok iyi. Çünkü mech mage dendiğinde olaya 1 manalı spare part kartları giriyor. Ve ayrıca Unstable Portal, Flamecannon gibi düşük manalı speller sayesinde de rakiplerinizin canını eritebilir, zaten elinizde olan kontrolü tamamen kavrayabilirsiniz. Bunu da istiyorum, bunu da sevdim...

18 Mart 2015 Çarşamba

Hearthstone: Blackrock Mountain'den 6 Tane Boss Sızdırıldı

Evet efendim, Hearthstone ile ilgili haber yapmaktan bıktım, siz de okumaktan bıktınız ama böyle bir içerik olunca da paylaşmazsak olmazdı hani... (Bu bosslar resmi olarak duyurulmadı, sadece internette sızdırıldı.) İşte o kartlar:

Kahraman Özelliği: 2 Mana-Bir tane 2/2 Earth Elemental çağır.
Kahraman Özelliği: Hep aktif - Rakip spellerinin mana değeri iki katına çıkar.
Kahraman Özelliği: 2 mana-Tüm rakiplere 2 hasar ver. Zaten hasarlılarsa 3 hasar ver.

Kahraman Özelliği: 2 mana- Rastgele bir rakibe 4 hasar ver.

Kahraman Özelliği: 2 mana- Bütün rakiplere rastgele bir Breath hasarı ver (O ne acaba..) 
Kahraman Özelliği: 2 mana- Bir tane minyonun atağını 2 katına çıkarır ancak turun sonunda o minyon ölür.



17 Mart 2015 Salı

Hearthstone: Blackrock Mountain ile Duyurulan Kartlar- 2.BÖLÜM



Haber yazacak bir şey ararken Blizzard imdadımıza yetişti ve 2 tane yeni kart tanıttı. Buyrunuz:



Dragon Egg
Bu minyon her hasar aldığında 2/1 özellikli bir Whelp çağırır.
Açıkçası oldukça iyi bir kart olduğunu düşünüyorum. Özellikle Blessing of the Kings benzeri buff kartlarıyla çok çok daha iyi bir hale gelebilir.



Dragonkin Sorcerer
Ne zaman bu minyonu bir Spell ile hedeflersen 1 atak ve 1 can kazanır.
Yani öyle acayip güçlü bir kart olduğu elbette söylenemez ama işe yarayabilir. Mesela bu minyona +1/+1 veren bir spell atarsanız özelliği sayesinde ekstradan bir +1/+1 daha kazanır. Normal oyunda çok iş göreceğini sanmam ama arenalarda iyi gidebilir. Ayrıca bu kartın bence Chilwind Yeti'den daha iyi olduğunu söylemeden edemem...

11 Mart 2015 Çarşamba

Hearthstone: Blackrock Mountain ile Duyurulan Kartlar

    Hearthstone'a gelecek yeni adventure modu olan Blackrock Mountain ile birlikte toplamda 31 tane yeni kart eklenecek. Bunlardan bazıları şimdiden duyuruldu. İşte o kartlar:

 Tinkertown Technician

Battlecry: Eğer sahanda bir Dragon varsa, 1 atak ve 1 can kazan.

Yeni güncellemeyle oyuna ne kadar Dragon eklenecek bilemiyorum ama şu anki hali gerçekten güçsüz. Çünkü genellikle decklerde kullanılan Dragonlar Alexstrazsa, Ysera gibi kartlar oluyor ve onların hepsinin mana değeri çok yüksek. Halbuki bu kart early game kartı. Gerçekten çok işe yarayan bir kart değil ama yeni güncellemeyle düşük değeri olan Dragonlar gelirse işe yarar bir şey olabilir.
 Dark Iron Skulker (Rogue sınıfına özel kart)

Battlecry: Henüz hasar almamış bütün rakip minyonlara 2 hasar ver.

Kartın özelliği işe yarar ama mana değeri ile can ve atak değerinin pek orantılı olmadığını düşünüyorum. Zira bu kartla katliam yapabilmek için bütün rakip minyonların hasar almamış olması lazım ki bunu tutturmak o kadar da kolay bir iş değil ama yine de özellik çok iyi. Bilemiyorum, şu an yine kullanışlı bir şeye benziyor ama 4/4 olsa daha iyi olabilirdi.

 Axe Flinger (Warrior sınıfına özel)

Bu minyon ne zaman hasar alırsa rakip kahrama 2 hasar verir.

Özellik kombo decklerinde oldukça işe yarayabilir ama onun dışında çok da işe yarayacak bir şey olduğunu sanmıyorum.

 Lava Shock (Shaman sınıfına özel, spell)

Kendi üzerindeki bütün Overload etkisini kaldır ve 2 hasar ver.

Hem 2 hasar vermek iyi bir artı, hem de 2 manaya bütün Overload'ını kaldırmak oldukça iyi. Mesela 3 Overload'ın vardı, bu kartı attın ve hem bir hedefe 2 hasar vermiş oldun, hem de 1 mana kazandın . Oldukça işe yarayacak bir kart. Sevdim ben bunu.

Grim Patron 

Bu minyon her hasar aldığında (ölmezse) aynı minyondan bir tane daha çağırır.

Gerçekten güçlü bir kart. Zoo decklerinde iş görebilir. Ama herkesin aklına gelen kombo şu elbette:
1 adet Warsong Commander çağır (3 mana).
1 adet Grim Patron çağır (5 mana)
2 tane Whirlwind at (1+1=2 mana)
Toplamda 4 tane Grim Patron çağırılmış oldu. Hepsi de Warsong tarafından Charge kazandı. Böylece 12 hasar verdin ve 5 minyonun var.
 Hungry Dragon

Battlecry: Rakibin için rastgele bir "1" mana değerinde minyon çağır.

Genellikle 1 manalı minyonlar çok güçlü şeyler olmadıkları için bu kartın çok büyük bir dezavantajı yok. Yani işe yarar bir kart. Ama fazla da harika değil.


 Rend Blackhand

Battlecry: Eğer sahanda bir Dragon varsa, bir tane Legendary minyonu yok et.

Evet, rakibin Legendary minyonunu yok etmek harika bir fikir gibi durabilir. Ama bu kartın çalışması için sahada bir adet Legendary kart ve bir adet Dragon olması lazım yani çok yüksek bir olasılık değil kesinlikle. Hadi diyelim ki bunu koydun ve rakibin Legendary minyonunu aldın, bu minyonun özellikleri 8/4 ve 8/4 gerçekten düşük bir özellik 7 manalı bir karta göre. Kusura bakma Rend Blackhand, bizimle değilsin.


10 Mart 2015 Salı

İnceleme The Order 1886


İnceleme: The Order 1886

      The Order 1886... Her PS4 sahibi gibi benim de çılgınlar gibi beklediğim oyunlardan birisiydi. Muhteşem ötesi grafikleri, steampunk teması, sinematik ağırlıklı oynanışıyla çok sayıda kişinin kalbini çalmıştı bu oyun. Ben de dahil. Oyun çıkmadan önce "Oyun harika görünüyor be! Bu oyuna 80'den düşük puan verilmeyeceğine eminim neredeyse!" diyordum. Oyun çıkmadan önce oyunun 5 saat süreceği ile ilgili bir haber sızdı, takmadım kafaya. Ben yavaş yavaş 7 saatte falan bitiririm diye düşünüyordum ki öyle oldu zaten. Her neyse o büyük gün geldi. Oyun çıktı. Hemen metacritic'i açtım ve oyun sitelerinin ve dergiler oyuna kaç puan verdiklerine baktım. Durum ortada:
Topluluk oyunu yerden yere vuruyordu. Yaşadığım hayal kırıklığı büyüktü. Ama yine de o kadar beklemeden sonra bu oyunu almadan duramazdım. Oyunu dün bitirdim. Şimdi de inceleme yazma gereği duydum çünkü bu oyun hakkında konuşmak istiyorum. Ne diyeceğim hakkında oldukça kararsızım. The Order gerçekten güzel bir oyun mu, emin olamıyorum. Ama burada fikirlerimi belirterek en sonunda bir karara varacağım. Evet başlayalım. PC oyunlarını bilmem ama konsollarda şu ana kadar gelmiş geçmiş en iyi grafiklere sahip olan oyunun incelemesine hoş geldiniz arkadaşlar.

    İncelemeye hikayeden başlıyorum. Oyun 1886'nın Londra'sında geçmektedir ama bunun bir alternatif tarih oyunu olduğunu unutmayalım. Yani tarih ve teknolojiler gerçek hayattaki gibi değil. Oyunun evreninde likan denen yarı kurt yarı insan ırk, tarih boyunca insanlara büyük eziyet çektirmiştir. Likanlar çok güçlü olduğu için insanlara karşı hep üstünlük kurmuşlardır, ta ki endüstriyel devrime kadar. Bu tarihlerde insanlar yeni silah teknolojilere keşfederek likanlarla aralarındaki savaşın dengelerini alt üst etmişlerdir. Ana karakterimiz Galahad ise likanlarla savaşmak için kurulmuş olan The Order'da (yuvarlak masa şövalyeleri) kıdemli bir şövalyedir. Oyunun başında Galahad henüz sebebini bilmediğimiz halde şövalyelikten uzaklaştırılmış ve hapse atılmıştır. Galahad elde ettiği bir fırsatla hapishaneden kaçar ancak diğer şövalyeler yani eski dostlarımız tarafından binanın tepesinde yakalanır. O anda başka çaresi olmadığı için binanın tepesinden aşağıdaki denize atlayan Galahad bayılır ve bir flashback ile geçmişe, Galahad'ın bir şövalye olduğu zamanlara döneriz ve oyun boyunca Galahad'ın nasıl bir komplonun içine düştüğünü, nasıl bu hallere geldiğini görürüz. Şimdi hikaye karakterler ve olay örgüsü açısından oldukça iyi seviyede ama yapımcılar The Order'a bir devam oyunu getirmek istedikleri için hikayeyi yarım bırakmayı tercih etmişer! Oyunun sonunu şöyle özetleyebilirim: "Ve Galahad, Order'ın karanlık sırlarını gün yüzüne çıkarır. Şövalyelikten reddedilmiş olan Galahad, acaba  bundan sonra ne yapacak? Devamı için birkaç yıl bekleyin ve bir sonraki oyunumuzda öğrenin!" Oyunun yaptığı şey bu arkadaşlar. Oyunun kısa sürmesi yetmiyormuş gibi hikaye hiçbir sonuca ulaşmadan oyun bitiyor. Resmen o oyunun büyük, epik hikayesi başlar başlamaz oyun bitiyor ya, hevesi kursağında kalıyor insanın! Normalde bir hikaye "Giriş, gelişme, sonuç" şeklindedir ama bu oyunun hikayesi "Giriş, girişin gelişmesi, girişin sonucu" şeklinde, ne bir gelişme evresi var, ne de sonuç. Kusura bakma The Order 1886, kocaman bir eksiyi tam suratına yedin şu an.

    Gelelim oynanışa. Şimdi bu oyun hakkında herkesin şikayeti şu: Oyunda çok fazla sinematik sahne var, resmen oyunu oynayamıyoruz, film mi oyun mu belli değil! Bunu diyen arkadaşlara önerim gidip bir göz doktoruna görünmeleri. Oyun aksiyon sahneleriyle dolup taşıyor, özellikle oyunun ortalarında ve sonlarında aksiyon dozajı cidden üst seviyelere çıkıyor. Sinematik sayısı çok fazla evet ama genellikle sinematik sahneler oynanışı pekiştiren şeyler ve sinematiklerin kalitesi çok yüksek. Gerçekten çoğu zaman sinematik sahne mi izliyorsunuz yoksa kontrol sizde mi kararsız kalıyorsunuz. Hani sanki sürekli film ve oyun arasında geçiş yapmak gibi ve The Order bu geçişleri çok iyi ayarlamış. Söylenenin aksine sinematikler oynanışı bozmuyor, aksine oynanışı daha iyi hale getiriyor.

   Şimdi sinematikleri geçelim de oynanışa geri dönelim. Oynanışın temel olarak iki kısımdan oluştuğunu söyleyebilirim. QTE'ler (ekranda belirdiği anda bir tuşa basma) ve çatışma. Çatışma kısımlarının harika olduğu söylenemez ama oldukça iyiler. Vuruş hissi iyi, yapay zeka fena değil, zorluk yerinde, her şey temiz yani. Çatışmalar genel olarak bir yere siper alma ve önüne gelen bir ton düşmanı temizlemek üzerine kurulu ve burada "siper alma" kelimesi anahtar kelime çünkü siper dışında birkaç saniye durursanız üzerinize gelen bir ton düşman mermisiyle anında ölebiliyorsunuz. O yüzden siper noktalarından ayrılmamaya dikkat edin.

Termit tüfeğinden bir görüntü...
   Karakterimiz Galahad bir adet ağır silah, bir adet tabanca ve el bombaları taşıyabiliyor. Tabancalar hepimizin bildiği altıpatlar veya seri ateş eden tabancalar gibi şeyler iken, ağır silahlar kategorisinde gerçekten ilginç şeyler yer alıyor. Ağır silahlar genellikle alışık olduğumuz pompalı tüfek, makineli tüfek veya av tüfeği gibi şeyler olarak karşımıza çıkıyor. Bir de bazı bölümlerde kullandığımız arbalet, roketatar, mayın atar gibi şeyler de var ama bunları oyunda çok çok az yerde kullanıyoruz ve o kadar alışık olmadığımız şeyler değil. Peki asıl ilginç olan şeyler ne? Termit tüfeği ve ark tüfeği. Bu silahlar gerçekten harika fikirler. Ark tüfeği elektrik ateşlememizi sağlayan bir silah ve gerçekten çok güçlü. Normal hedefleri tek bir elektrik topu ile, zırhlı hedefleri ile 2-3 elektrik topu ile alabiliyoruz. Gerçekten kullanması çok eğlenceli ve tasarımı güzel bir silah. Ve gelelim asıl en sevdiğim silaha: termit tüfeği. Termit tüfeği elimizdeyken normal ateş etme tuşuna bastığımızda silah etrafa gaz bulutu salıyor. Sonra R1 tuşuna basarak gaz bulutuna doğru bir fişek atabiliyoruz ve bu fişek etraftaki gaz bulutunun önce şiddetle patlamasını ve sonra da etrafı ateşe vermesini sağlıyor. Bu silah büyük kitleleri çabuk ortada kaldırma konusunda işe yarıyor ama sırf o etrafı ateşe verdiğinde oluşan görsellik için bile kullanılabilecek bir silah. Ne var ki bu silahlar da oyunun çok küçük bir kısmında karşımıza çıkıyor...

    Evet... Hikayeden bahsettim, oynanıştan ve savaş mekaniklerinden bahsettim, geriye ne kaldı? Grafikler! Evet arkadaşlar, grafikler gerçekten inanılmaz gözüküyor. Oyunun steampunk atmosferini harika bir şekilde vermesinin sebebi hem çevrenin steampunk temasına çok uygun bir şekilde hazırlanmış olması, hem de grafiklerin gerçekten fazlasıyla iyi olması. Yani PS4'e şimdiye kadar çıkmış oyunlardan hiçbiri The Order 1886 ile kıyaslanamaz grafik konusunda, açık ara en iyi bu. Oyun harika görünüyor. E tabii böyle grafiklere sahip olup da 60fps olmayınca insanın sinirleri bozuluyor ama oyun 30fps olduğu halde oldukça akıcı ve hızlı ilerliyor. Hani Call of Duty oyunlarında bir akıcılık vardır ya böyle, savaşlar çok hızlı ilerler falan, aynısı bu oyun için de geçerli ve bu oyun 30 fps çalışıyor, 60 değil. Yani AC Unity gibi bir oyun 20 fps çalışınca hayranları savundu ya hemen "Unity'nin grafikleri çok iyiydi ama, PS4 öyle bir oyunu çalıştıramazdı" diye, onlara bu oyunu gösterin bu kadar iyi grafiklerle nasıl bu kadar akıcı çalışıyormuş diye...

   Ve sonunda incelemeyi bitirdim. The Order 1886 kesinlikle kötü bir oyun değil arkadaşlar. O internetteki düşük puanlara bakmayın siz. Ama çok kısa oynanış süresi ve yarım kalan hikayesiyle gerçekten kazıklanmış hissi uyandırıyor insana. Hani sizi uzun süre oyalayabilecek bir oyun istiyorsanız The Order'dan koşa koşa uzaklaşın ama para konusunda çok sıkıntınız yoksa veya oyunun kısa olması sizi ilgilendirmiyorsa bu oyunu deneyim etmek isteyebilirsiniz. Sonuç olarak konuyu toparlayalım, The Order her ne kadar çok iyi özelliklere sahip olsa da eninde sonunda 5 saatlik bir deneyim ve tamamlanmış bir hikaye de sunmuyor. Ayrıca oyunun herhangi bir multiplayer modunun bulunmaması da oyunu tekrar oynama ihtimalinizi düşürüyor. Eninde sonunda herkes 5 saatlik bir deneyim için tam oyun parası vermek istemez ama steampunk atmosferine ilgi duyuyorsanız ve oyunun teması ilginizi çekiyorsa almanızı öneririm. Haydi hoşça kalın o zaman...

ARTILAR:
+ Grafikler muhteşem.
+ Steampunk teması çok iyi işlenmiş.
+ Karakterlerin kişilikleri çok iyi düşünülmüş, kimin dost kimin düşman olduğu kolay belli olmuyor.
+ Harika silah fikirleri (sadece iki tane...).

EKSİLER
- Çok kısa oynanış süresi.
- Tamamlanmamış bir hikaye.
- Oynanış çok çizgisel, sürekli ilerleyip düşman öldürmekten başka yaptığımız pek bir şey yok.
- Multiplayer falan yok, ikinci kez oynamanız için bir sebep de yok dolayısıyla.

PUAN: 80